„Oohh – babamın sana yeni dönem ödevin için söz verdiği yeni oyunu ben alıyorum, n‘aber! Türkçe’den beş aldım!“ „Kes lan…“ Türkçe kitabı oturma odasının bir ucundan bir ucuna uçup kapıda patlar. Kızkardeş dışarı atmıştır kapağı. „Lanet dönem ödevi! Şeytan görsün yüzünü!“ Oysa yeni oyunu arkadaşlarına anlatmış, proğram yapmış, buluşmak için sözleşmişti bile. O kadar iyi bir arkadaş grubu ki…
Eğri oturup doğru konuşun: Şimdiye dek hiç size, Türkçe dersini çok sevdiğini, çünkü bu sayede yeni bir oyuna kavuşabildiğini söyleyen biri oldu mu? Burada muhtemelen geri tepecektir verilen söz! Nitekim „Ödülle Cezalandırma“ (Punished by Rewards) başlığı altında bir ton kaynak eser mevcut bu konuda.
Tehditlerin faydası daha bile düşük. Bkz. „Korku nöronları öldürür“
Peki, ne yapmalıyız? Yanına oturmalıyız; vakit ayırmalıyız; birlikte denemeliyiz; altından kalkamadığı zaman kızmayıp dilimizi tutmalıyız; bir alanda bir şeyi iyi yaptığında tebrik ve iltifat etmeliyiz… Ondan sonra da bir ara bilerek hata yapıp bu konuda biri tarafından geçildiğimizi itiraf etmeliyiz…
Beyinde her bir çarkın pürüzsüz ve kaymak gibi işlediği bir akış söz konusu. Bu akışı harekete geçiren manivela, biraz başarı, biraz gurur, biraz ümit, biraz da özgüvenin birleşimi.
İşin tılsımı: Çocuklarla birlikte çalışmak ve sonra onların sizi sollamalarına izin vermek! Nörotransmitterler hemen o an harekete geçip zihni canlandırmaya başlayacaktır!
Eğri oturup doğru konuşun: Şimdiye dek hiç size, Türkçe dersini çok sevdiğini, çünkü bu sayede yeni bir oyuna kavuşabildiğini söyleyen biri oldu mu? Burada muhtemelen geri tepecektir verilen söz! Nitekim „Ödülle Cezalandırma“ (Punished by Rewards) başlığı altında bir ton kaynak eser mevcut bu konuda.
Tehditlerin faydası daha bile düşük. Bkz. „Korku nöronları öldürür“
Peki, ne yapmalıyız? Yanına oturmalıyız; vakit ayırmalıyız; birlikte denemeliyiz; altından kalkamadığı zaman kızmayıp dilimizi tutmalıyız; bir alanda bir şeyi iyi yaptığında tebrik ve iltifat etmeliyiz… Ondan sonra da bir ara bilerek hata yapıp bu konuda biri tarafından geçildiğimizi itiraf etmeliyiz…
Beyinde her bir çarkın pürüzsüz ve kaymak gibi işlediği bir akış söz konusu. Bu akışı harekete geçiren manivela, biraz başarı, biraz gurur, biraz ümit, biraz da özgüvenin birleşimi.
İşin tılsımı: Çocuklarla birlikte çalışmak ve sonra onların sizi sollamalarına izin vermek! Nörotransmitterler hemen o an harekete geçip zihni canlandırmaya başlayacaktır!